Serpil Tuncer’in kaleme aldığı “Kuşları Uğurlama Sanatı” Anatolia Kültür Yayınları etiketiyle yayımlandı.
“Kuşları Uğurlama Sanatı” yazarın dördüncü
öykü kitabı… Öykünün yalın bir anlatım sanatı olduğuna değinen yazar, gelecek
yıllar içinde öykünün daha da yükseleceğini, içeriğinin genişleyeceğini
belirtiyor…
“Kuşları
Uçurma Sanatı” Hikâye kahramanlarının bilinçaltına inerek ruhsal çözümlemelerde
bulunan; susturulup bastırılmış duygularını, açmazlarını, sıkıntılarını,
yalnızlığını, bunalımlarını, kuşatılmışlığını, dağınıklığını,
parçalanmışlığını, umut ve kırılganlıklarını su yüzeyine çıkarmakta mahir bir
kalem Serpil Tuncer.
Şiire
meyyal naif, kısa, yalın ve etkili cümlelerle çoklu bir etki uyandırmayı
başaran yazarın; sıcaklık, içtenlik, akılcılık, gerçekçilik ile kaleme aldığı;
aklın, hayalin ve zekânın sınırlarını zorlayan sıra dışı hikâyelerinin
kahramanları da sıra dışı…
İdama
mahkûm genç hükümlüye âşık olan cellat, Başhekimi olduğu hastanede tedavi
gören, aklını yitirmiş psikiyatr, Yeşilçam figüranı düşkün evsize iş teklif
eden uzun yol kaptanı, gönlünde filizlenen aşkı yüzünden meftun olduğu
güvercinlerinden vazgeçmek zorunda kalan orta yaşlı adam, annesiyle eşi
arasında tercih yapmaya zorlanan genç bir kadın, çöplerden topladığı
fotoğraflara çeşitli kurgular yazan bir hayal avcısı…
Kahramanlarının
hâletiruhiyesini elle tutulup gözle görünecek ve acısını ta yüreğinizde
hissedecek kadar vurucu ve yerinde dokunuşlarla aktaran; demlenmiş, derinliği
olan, edebî ve estetik haz yüklü bu hikâyelerin hiçbiri kurgu olamayacak kadar
gerçek. Zira sadece gerçekler bu kadar yıkıcı olabilir…